22 Temmuz 2015 Çarşamba

ÖZ ÇEKİM Mİ ÖZ TEŞHİR Mİ?

Bir selfie çılgınlığıdır, gidiyor. Dikkat ederseniz; yakıştırılan "öz çekim" Türkçe ifadesini kullanmadım çünkü karşılığı değil. Olsa olsa "öz teşhir" olabilir denkliği.

Uluslararası Psikoloji otoritesince psikolojik bir rahatsızlık olduğu tescil edilmesi bir yana, öyle kareler görüyorum ki; güleyim mi yoksa ağlayayım mı; bilemiyorum.


Diğerleri hadi neyse ellerinde cetvelleri yok diyeceğim ama bu "ihlaslı, takvalı, muhafazakar" kesimin paylaştıklarına bakın:



Abla Hacca gitmiş; almış arkasına Kâbe'yi, çekmiş öz teşhirini, vermiş yayına bir güzel; eş dost, konu komşu alkışta!

İmam efendi almış eline kamerayı, ardına da cemaati; vermiş en cakalısından pozu, "aha da kılıyoruz" gibisinden "öz teşhir" yayıncılıktan çıkarıvermiş fotoromanını. Mahalle galeyanda!

Abi inzivaya çekilmiş Ramazan'da, Allah kabul etsin lakin çıkar çıkmaz basmış deklanşöre, altına da yazınca "uçuştaydım, şimdi indim" diye, bütün yeni sosyete infialde!

Ellerine 100'er lira sıkıştırılan fukara ile belediye görevlisi foto teşhirde!

Yardım kuruluşları, hayır dernekleri Afrikalı'dan gecekonduluya kadar arkasına alıp selfie'de!

...


Acil'deki hemşire son nefesine direnen hastayla; ameliyattaki doktor içi dışarıda vakayla, ölü yıkayıcısı bile mevta ile öz teşhirde!

Katil kurbanıyla, polis eylemciyle öz teşhirde!

Ne de çok şeyimiz varmış meğer, pazar tezgahında teşhir edilecek.

Korkuyorum, bu eğilim böyle sürdükçe ne olabilir sorusuna hayal gücümün ürettiklerinden:

Ölüm döşeğinde adam, Azrail'le, yerini bulduktan sonra sonra zebaniyle öz gösterimde...

Deccal çıksa; onunla selfie çektirmek isteyen de çıkacaktır herhalde.

...

Genellikle bu tür yazılarım serbest geliştiğinden, ilk paylaşımdan sonra belki birkaç kez daha çekidüzen verir; elini yüzünü düzeltirim. Dolayısıyla okuyanlar, hatalardan arındırılmamış her evresini görme imkanına sahiptirler. 

İşte bu yazımın da başına böyle bir iş geldi ve görüşlerine çok değer verdiğim, sevgili bir dostum paylaşmakla teşhir etmek arasındaki küçük bir nüans farkının ne kadar da önemli olacağını hatırlattı bana.

Gerçekten de paylaşmak kimi zaman güzelliklerin yayılmasına ön ayak olabilir ama diğer taraftan; öyle işler vardır ki, ruhu gereği; bir elden diğerine geçişin dahi ifşası değerinden çok şey götürebilir, sıradanlaştırabilir, gizli kalması ayan olmasından evla olabilir. 

Velhasıl kantarın topuzunu iyi ayarlamak gerekir bu konuda da. Niyetlerdir burada belirleyici olan ve kimlerin, ne sıklıkta yaptığı. Dikkat edilmesi gerekir; özellikle topluma namzet olanlarca.


Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder