29 Temmuz 2015 Çarşamba

HAYATI AYARINDA YAŞAMAK

Hayatı hazmederek, tadına vara vara yaşamalı. Mezar taşınızda "Rahmetli iyi taksit, fatura ve kredi öderdi" diye yazılmasını istemiyorsanız.

Hareketliliğiniz entelektüel boyutta olsun daha çok, sizi geliştirsin. Manevi denizlerde kulaç atın, bazı kıyılara ilk siz ayak basın. 


Bir ilim insanı olmaya çalışın. İlim insanı önce ilmin peşinde koşmakla olunur. Zengin olma, fukara düşme  tümüyle nasip işidir çünkü onu belirleyenin Allah olduğuna inanırız biz.

Oysa ilim insanı olmak, zahmet işidir: Her kim o yolda gayret gösterir, bu fiili bir dua olarak kabul görür ve o kapılar insana bir bir açılır. İlmi pazara çıkarıp, şovmenliklere alet edenler müstesna.

Hayatı ayarında yaşamalı: Tıpkı bir ilacın prospektüsünde veya bir cihazın kullanma kılavuzunda yazdığı gibi insanın da bir kullanma talimatı var. Kim bunu görmezden gelirse, kuyruğunu santrifüje kaptıran kedi gibi olması, kaçınılmaz ve sonrası malum.

Almayı, yaptırtmayı, tüketmeyi de kesin mümkün olduğunca. Kendiniz yapmaya çalışın bazı şeyleri, birlikte yapın veya sevdiklerinizle, sevdikleriniz hatırına, sevginiz hatırına. Tüketmek tükenmektir, gün be gün. Üretmek ölümsüzleşmektir, adım adım. 

Hani bir kredi kartı reklamı var ya; "paranın satın alamayacağı şeylerden (!)" dem vuran. Yürüdüğünüz yoldan geçtiğinizde, ardınızdan yadigâr öyle; satın alınamaz, değerli izler bırakın siz de. Umarım öyle yaparız, her birimiz. O zaman ölüm geldiğinde, "hoşgeldin" diyebiliriz, manen ölümsüzlüğün huzuruyla.

Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder