18 Nisan 2014 Cuma

İETT OTOBÜSLERİNDEKİ BİR BUÇUK KİŞİLİK KOLTUĞUN SIRRI


Lüks, klimalı odaların pencerelerinden boğaza yahut şimdilerin uydurması, rezidanslarla çevrili bahçedeki havuz denen içi su dolu çukura bakıp, cafcaflı makam araçlarından inmeden en az aynı konfordaki yüksek plazalardaki ofislerine gidip gelen, ayakkabıları tozdan nasibini almamış ve hatta gerçek toprağa basmamışlıktan hiç pürüzlenmemiş tabanlıklarla kazanılmaz, aydın olma makamı.

Aydınlık da, liderlik de, bilimsellik de, sanatçılık da iliklerine kadar halka karışmışlık gerektirir ki temel besini odur. Her kim halktan kopuk, insanlardan ve onların karşılaştıkları günübirlik olaylardan bihaber ise onun toplum adına üreteceği bir değer kalmamış demektir. Sakal ve at kuyruğu saç bırakmak, aynı karede bilmem kimle resim çektirmişlik değildir olgun ve erdemli bakmak.

Ekmeğin fiyatını, muhitinden geçen İETT otobüslerinin hat numaralarını bilmedikten ve İstanbul'un erguvan renkli otobüslerindeki bir kişiye büyük, iki kişiye dar gelen bir buçuk kişilik koltuklarının farkına varmayıp, sırrına dair yorum yapmadıktan sonra senin aydınlığın gaz yağı çoktan tükenmiş lüks lambasının karalar bağlamış fitili kadardır; kendini bile göstermez.

Eğer sen yönettiğin insan kadar o işe vakıf değilsen, alt katmanlarda işler nasıl döner, ne sıkıntılar yaşanır, bihaber isen ama ortada "ben profesyonelim canım, ne olsa idare ederim" diyor isen çobandan dahi eksisi olur yöneticiliğinin. Zaten yöneticilikle liderliğin aynı şeyler olduğunu kim söyledi?

İyi bir lider, bilim insanı, düşünce adamı, sanat erbabı, politikacı hayatı ta içinden okumalıdır ve bu hal geceyle gündüz kadar ayırır gerçeği ile "çakmasını".

Cem Turan

17 Nisan 2014 Perşembe

ROBOTLARA KARŞI İLK SKOR BENİM


Dün, Koreli bir robot firmasının Türkiye mümessillerinin sunumundaydım. Emek harcanarak hazırlanmış sunumu ilgi ve sabırla izledim. Gösterilen video'larda aile fertleri birbirini göremiyor, birbirlerine farklı zamanlarda robota bıraktıkları mesajları okuyorlar. Çocuk deseniz robotla hışır neşir, onun ekranından güya "eğitim" almakta, bakıcılık rolü de üstleniyor robot bir güzel. Telepresence denilen farklı bir tür robot ile okula işe gitmeyip, kendisi yerine robotu gönderebiliyor ve tüm bunlar gelişmişlik olarak vurgulanıyor...

Kısaca, yeterince malzeme verdiler bana. Söz alıp açtım ağzımı yumdum gözümü. Bir güzel bilişim sosyolojisi, insani değerlerin korunması gerekliliklerinden bahsettim. Şu anda bile insanların içine düştükleri tablet, telefon bağımlıklarından, gönüllü yoldan çıkma eğilimlerinden dem vurdum. Toplumun temel yapı taşı ailede bile iletişimin makinalar üzerinden olmasının, aile ve dolayısı ile toplum kurumunu sosyolojik olarak nasıl süratle yok oluşa sürüklediğinden bahsettim... Kısaca her zamanki ben gibi davrandım.

Bir şey demedikleri gibi korkarım genel müdürleri de dahil olmak üzere bana hak verdiler, kendi özel yaşamlarında da bu endişelere sahip olduklarını dile getirdiler.

Bir daha beni davet ederler mi, bilmiyorum ama ederlerse robotlara, hazmedilmemiş, sosyolojik yönleri düşünülmeden insanın bağımlı kılındığı teknolojilere karşı insanlığı savunmaya devam edeceğim elbet.

Cem TURAN

14 Nisan 2014 Pazartesi

İNSAN DOSTU TEKNOLOJİ Mİ, TEKNOLOJİ DOSTU İNSAN MI?

Özellikle gençlik başta olmak üzere toplumun her kesimi için, madalyonun öbür yüzündeki gerçekleri gösteren ve uyarıcı olan seminer içeriğinin akademik dünya tarafından beğeni görmesi, bir koltuğun dahi boş kalmamacasına yoğun ilgiyle karşılanmış olması beni çok mutlu etti. Herkese çok teşekkür ederim. Bunları anlatmak benim boynumun borcuydu, şimdi halka anlatma zamanı.


13 Nisan 2014 Pazar

KANSER, DİYABET, ALZHEIMER... ACABA GELECEKTE SİZİ BEKLEYEN HASTALIK NE?

Sağlık geleceğiniz hakkında zamanda yolculuğa, genetik kodunuzda geleceğe dair neler yazdığını okumaya var mısınız? Ya da bunu öğrenmek hayatınızı nasıl etkiler?

Biyoenformatik alanında, bilgisayar mühendisliğinin ne denli hayat kurtarıcı olabileceğini, bireye sosyal ve yaşamsal destek verebileceğini, devrimsel gelişimlerin ardından gelinen şaşırtıcı son noktada en yalın dille anlatmaya çalışacağım seminer 16 Nisan'da.