Yazan: Cem TURAN
Sahne: Sahne, diklemesine kesen iki
paravanla üç bölüme ayrılmıştır. Soldan başlayarak ilk bölüm misafirler için
bir kanepeyi de içeren bir salon, ikinci bölüm çalışma odası şeklinde, üçüncü
bölüm ise bol bilgisayarlı, teknolojik bir ofis şeklinde dekore edilmiştir. Evin
salon ve çalışma odası kıımlarını ayıran paravan fiziken olmayabilir ve uygun
bir dekorasyonla hayali bir duvar varmış gibi seyirciye hissettirilebilir. Bu
iki odanın ayrık ortamlar olduğu hissinin verilmesi, odalardan birinde
gerçekleşen bir konuşmayı diğer odadakinin duymadığı hissini seyirciye
vermektir.
...
İkinci
paravan bilgisayar ekranını temsil etmektedir.
Bu nedenle bir çalışma odası olan ortadaki alanda bir çalışma masası ve
üçüncü bölümdeki bir başka masa ikinci paravanın soluna ve sağına sırtsırta
yanaştırılmıştır. Monitörün ön tarafında (ikinci paravanın solu, orta bölme)
bilgisayar kullanıcısının, monitörün arkasında (ikinci paravanın sağı, üçüncü
bölme) bilgisayar medyası, yazılı üreten ya da bunları çeşitli amaçlarla
kullanan insanların çalışma alanlarını sembolize eder. Sırtsırta bu iki masaya oturan insanlar,
birbirleriyle iletişim halinde oldukları kabul edilir.
...
...
Olayın geçtiği
zaman: Güncel
dönem.
Karakterler:
Baba:
Dindar ve orta halli bir aile reisi, nasihati seven, hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayan, oğlunu oldukça katı bir
markajla yetiştirmiş, kuralcı ve hata affetmez bir kişiliktir. Bir üniversite
hocası, profesördür. Başarıyı iyi bir
kariyer, sınavlarda birincilik olarak görür.
Anne: Babanın gölgesinde ve ona
paralel şekilde çocuk üzerinde titizlenen bir kadın doğum doktorudur. Doğurgan
bir ülkede görev yapıyor olmasından dolayı sık sık doğuma çağrılır ya da
telefonla aranır.
Bilgisayar mühendisi: İki kişidir. Oldukça mekanik gözle hayata bakan, biraz haşarı, masa başında tasarladıklarını, sosyal boyutunu düşünmeden gerçekleştirmekten haz alan, antisosyal kişilikler. İstene yazılımı üretebileriler ama sözlü olarak insanlarla iletişimi zayıftır.
...
(Metnin tamamı için iletişime geçebilirsiniz.)