23 Temmuz 2012 Pazartesi

BİLGİSAYAR VE ROBOTİK BİLİMİNİN MUCİDİ: EBUL-İZ!

Bu satırları büyük bir dikkatle okumanızı rica ediyorum. Belki de okuduktan sonra, artık pek de umutvar olmadığınız konularda daha farklı düşüneceksiniz, kim bilir.
Şimdiki nesle, ...genellikle "televizyon çocuğu" ya da "bilgisayar çocuğu" nitelemesinin yapıldığını sıkça duymuşsunuzdur. Ben ise tam bir “fasikül çocuğu” oldum. Ne demek mi, fasikül çocuğu? Belki de ilkokuldan liseye kadar geçen dönemimin ezici bir zaman dilimini dergi ve ansiklopedi fasikülü alıp biriktirmek ve ince detaylarına kadar okumakla geçirdim. Eskiden bir Milliyet Çocuk dergisi vardı, hala var mı bilmiyorum. Dergi sürekli olarak, bir ansiklopediye fasikül fasikül ortasında yer verir, ansiklopedinin yayını bitince de cildini verir, siz onu ciltçiye götürüp ciltletir ve bir ansiklopedi sahibi olurdunuz. Ben bu sayede, anlattığım şekilde edindiğim bir dizi ansiklopediyi, hala özenle muhafaza ediyorum. Bunlardan bir tanesi varki, belki de hayatımın akışını değiştirdi, olaylara bakış açımı etkiledi. Benim en kıymetlimdi. Adı, Bilginler ve Buluşlar Ansiklopedisi. Çocuk gözüyle böyle bir eseri, her hafta yeni fasikülünü sabırsızlıkla bekleye bekleye, bir sonraki sayısı gazete bayisine gelene kadar defalarca hatmederek, biraz da kıskançlıklarla ama ciddi örnek alımlarla okuduğumu hatırlıyorum.
Lise çağlarımda, bu alışkanlığımı, yine o dönemde farklı yayınevlerince gazete bayilerinde dağıtılan ansiklopedi fasiküllerinden özellikle birini biriktirerek devam ettirdim: İletişim Yayınları’nca yayımlanan Bilgisayar Ansiklopedisi. Biriktirmesi yıllarımı alan bu değerli eser, bilgisayarla ilgili kütüphanemdeki ilk ciddi külliyat bu oldu. Genel olarak teorik bilgileri sistemli bir şekilde aktaran ansiklopedi içerisinde bazı yerlere yine bilişim tarihi ile ilgili çeşitli okuma parçaları serpiştirilmişti.
İşte bunlardan biri de “Eb’ul-İz” idi. İlk kez o zaman, bu yazıyla tanıdım O’nu ve aradan geçen 20 yıl boyunca aklımdan hiç çıkaramayacağım kadar beni etkisi altında yazı merak, gurur, utanç, kızgınlık, kırgınlık, şaşkınlık… kısaca; pekçok duyguyu bir arada yoğun olarak hissettirir türdendi.
Peki ama Eb’ul-İz kimdi ve hikayesi neden beni bu denli etkiledi? Bunca hikayeden sonra şimdi sadede giriyorum:
Asıl adı Ebû’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezerî olan bilimadamı, 1136-1206 yılları arasında, Artukoğuları zamanında Şırnak, Cizre’de yaşar. Sibernetik, bilişim, robotlar konusunda çok ciddi çalışmalar yapar ve bunlar insanlığın bu alandaki ilk örnekleridir. Otomatik abdest alma otomatından sultana hizmet eden robotlara, saat sistemlerine kadar öylesine şaşırtıcı buluşlara imza atarki, dönemin hükümdarı Eb’ül Feth Mahmut İbn-i Mahmet İbn-i Karaaslan tarafından eserlerini bir kitapta toplaması istenmişti.



 Bunun üzerine Eb’ul-İz, "Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati’l Hiyel) isimli el yazaması eserini ortaya koydu. 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cizirî, “Tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını” söyler. Bu kitabın orijinali günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10’u Avrupa’nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır.
Peki ama neden bu eser günümüze ulaşamadı?
Okuduğum kaynaklara göre, pekçoğumuzun adını bile ilk kez duyduğu robotların ve bilgisayar mantığının mucidi bu bilimadamının elyazması eser bir alman profesör tarafından keşfedildi. Almanya-Türkiye arasında mekik dokuyan bu profesör, her gelişinde el yazmasının bulunduğu kütüphaneye özel izinle girerek, her defasında gizlice bir yaprağını kimseler görmeden koparıp üzerine almak suretiyle kitabı Almanya’ya taşımış. Bununla da yetinmeyen Alman Profesör Widemann tarafından tekrar üretilip çalıştırılmış, bu kopyalardan bir müze açılmıştır. (Erlangen Üniversitesi)



 Eskiden Fransızlar’ın Pascal, İngilizler’in Charles Babbage’yi bilgisayarın atası olarak gösterme çabalarının yerine, son yıllarda Eb’ul-İz hakkında kaleme alınan çok sayıda bilimsel yayın Eb’ul-İz dehasının artık batılılarca da ilk referans olarak kabul edildiğini açıkça ortaya koyar.
Daha uzun yazılar yazmak yerine, bu makale ve videolardan bazılarına ait linkleri aşağıda bilgilerinize sunuyorum:

Hakkındaki yazılı kaynaklardan bazıları:
Orijinal kitabın Flash ortamına alınmış sürümü: http://www.ebuliz.com/orijinalkitap/
http://davinciautomata.wordpress.com/category/al-jazari/
http://pkukmweb.ukm.my/news/index.php/en/component/content/article/359-al-jazari-the-islamic-engineer-investor-built-mans-earliest-water-supply-system.html
http://www.history-science-technology.com/Notes/Notes%203.htm
http://tr.wikipedia.org/wiki/El_Cezeri
http://www.ebuliz.com/
http://www.muslim-heritage.com/
http://www.muhendislikbilgileri.com/?Bid=1422191

Videolar’dan bazıları:
http://www.youtube.com/watch?v=m1DEQxpPhWg&feature=player_embedded
http://www.youtube.com/watch?v=QDY79nb11zA&feature=player_embedded
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=wysjZJks6wc
http://www.youtube.com/watch?v=5VKxB9zWwTE&feature=player_embedded
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=TU-TEOA2bSc
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=uAoJ6pfzir0
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=Bjx0xfUoKpw