23 Ağustos 2015 Pazar

NE DEĞİL NEREYE SORUSUNA YANIT ARAMALI, GELİŞMEK İÇİN

Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri'nin şu sözü çok dikkat çekici:

"Kişinin değeri, aradığı şeyin değeri kadardır."

Bu önemli söz, aynı zamanda gerçek bir gelişim stratejisinin çatısını belirler. Etrafınızda toz duman içinde, bir şey olmaya çalışan insanlar görürsünüz. Bir ömre kıyasla; kısa vadeli planlar yapılır ve bunun adına kariyer planlaması adı verilir. Malum, yabancı kişisel gelişim kitaplarından devşirme akıl hocaları da tam gazı vererek, "bugüne odaklan, gerisini boşver" felsefesini artık genç zihinlerin yegane miti haline getirdiler, ellerine sağlık.


Oysa ne olunduğundan çok, büyük resimde görülen hayat yolculuğundaki fonksiyonu önemlidir bir kariyer planının. Üzerinde sadece bir kez yürünebilecek yolun nereye vardırılmaya çalışıldığıdır, asıl sorgulanması gereken. Bu söylediğimde anlaşılmayan bir şey olmamalı: Yani etrafına gülücükler dağıtarak, gaz pedalına sonuna kadar başmış bir araç sürücüsü olmayı amaçlamanın anlamlı hiçbir tarafı yoktur. Mister ve Misiz kişisel gelişimcilere baktığınızda; bas basabildiğin kadar, yoldakileri ez ezebildiğin kadar ta ki en başa sen geçene kadar... 

Komik! Yahu kardeş, yolculuk nereye diye birinin durup kendisine ve diğerlerine sorması gerekmez mi? O binilen son model arabanın deposu mutlaka boşalacak ve yolun bir kesiminde tık diye duracak. Kötü haber: Yolda benzin istasyonu falan yok. Başta "full" bir depo ile başlar herkes ama değişik yol koşulları ve sürüş teknikleri nedeniyle bir depo yakıtla ne kadar yol alınabileceği meçhuldür. Tahmin etseniz de tahminleri boşa çıkaran yolda kalmalar da çok olur. Malum, ölüm sırayla değil

Şartlar bu iken, ister bir adanın etrafında dönüp durarak ister oraya buraya girip çıkıp avarece turlayarak bu yakıtı tüketin ama mutlaka bitecek işte; bunu görmeli. Pek çoğumuz "hı hı" deyip bu gerçekliği anlamış gibi gözüksek de yine de rotamızı çizerken yolun bütünselliğini, yolculuğun finalini pek düşünmeyiz.


Umursamazgiller için yapılacak çok fazla bir şey yok ama diğerleri için bu yolculuğun sonunda "baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakabilmek" iyi bir hedef olsa gerek, ne dersiniz?

Şimdi bir yol çizin kağıda. Şu an neredesiniz ve bu yol nereye varacak; üzerinde biraz düşünün dilerseniz; üzerine öngördüğünüz duraklar işaretleyin. Hadi gelin; aletlere tapınmak yerine o aletleri kullanarak insanlığa faydalı nasıl özgün resim çizerek altına imzamızı atarız buna yoğunlaşalım. 

Materyalist dünyanın rakibinin gözünü oyduran doktirinlerin sizi büyük resimde bozuk bir para gibi harcayıp, hiçbir yere vardırmadan, benzininiz tükenmiş halde ortada bırakacağını unutmayın. Sizin deponuz bitmek üzereyken emekli ettikten sonra yeni kariyer rüyası gören hırs küpleriyle tazelenecek piyasa ve böylece sürecek döngü.

Gerçekten de su testisi su yolunda kırılır; neyi arıyorsanız sizin değerinizi belirleyen de odur. Yolun sonunda geriye dönüp baktığınızda "evet, işte bu bir ömre bedel" diyebilecekleriniz var ise; işte gerçek başarı budur.

Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder