2 Ağustos 2014 Cumartesi

GERÇEKTEN AHİR ZAMAN FİTNESİ

Bir kütüphanede gözüme çarpan bir kitaptı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Prof. Dr. İbraim Canan’ın eseri.

Kitabın başlığına baktım: ”Ahir Zaman Fitnesi ve Anarşi” idi. Sonra da hemen başında yer alan ithaf yazısına gözüm ilişti.

Duraladım, şaşırdım. Bir ilahiyat hocasını dahi içine alan sosyal girdabı, bilinçaltımıza kazınanları gördüm...



Yollar, köprüler, tüp geçitler, havalimanları yapmak, tüm maliyetlerine rağmen o denli kolayki.

Neyin yanında?

Bilinçaltı hafızalarına, onyıllar içinde kasten, yanlış şeyler kodlanmış insanların alışkanlıklarını islah etmek, bilinçaltlarını sıfırlayıp yeniden programlamak, bizi bağımlı kılacak her türlü sonsuz döngüyü by-pass etmenin yanında.

Olayları gerçekleştiği buhran dolu zaman kesitleri içinde değerlendirmeli. Rahat ve konforlu ortamlarından bugünün bir insanı olarak söylenmek, ayıplamak olmamalı asıl amaç, bunun kimseye de faydası olmaz. Lakin sosyal programımız içinden böcekleri, hataları, sonu gelmez tıkanmaları söküp atmak zorundayız. Aksi halde hani derler ya; tarih tekerrürden ibaret diye. Bizim dilimizde, toplumsal programın bir yerlerinde birileri "başa dön" komutunu vermiş de ondan. Bu programı yeniden yazmak, özgür, adil, insancıl bir şekilde çalışmasını sağlamak gerek.

Makinelerin dışını boyamak bir ihtiyaçtı; kirden dökülüyorlardı. Yeni yollar, binalar, yatırımlar... Eğer şimdi boyandıysa dışı, makinenin içine el atma zamanı çoktan geldi ve makinenin içiyle uğraşmak, demode olmuş bir programı insanların bütün alışkanlıklarına rağmen değiştirmek, dışını süslemeyi aratacak kadar zordur, bunu bilmeli.

Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder