11 Ekim 2014 Cumartesi

MUTLULUK OYUNU


  Doğada saf altın, saf bakır hatta saf su olmadığı gibi saf mutluluk da yoktur. Mutluluk, olaylar karşısında elde edilen şartların karışım oranlarından duyulan memnuniyeti gösteren bir katsayıdır aslında. Dolayısıyla bu katsayının tavan yapmasını ummanın bizâtihi kendisi bir mutsuzluk nedenidir. Bizler mutlu olmak için yaşamayız, mutluluk yaşadıklarımızın bizde uyandırdığı akistir, sonuçtur. Tarih salt mutluluk dolu ütopyaların peşinde koşma yolunda heba olmuş hayatlarla doludur. 
...


  Hayata farklı, özgün gözlüklerle bakarız hepimiz. Bu nedenle bazı okurların katılmasını ummadığım, farklı bir yorum getirmek istiyorum mutluluk adına: 

  İnsana dünyada en çok eşlik eden ruh hali mutluluktan çok hüzündür. Sabah akşam kahkahası eksik olmayan mizaç sahipleri vardır etrafınızda. Onlar saf mutluluk yaşadıkları için değil, hüzün kaynağını görmezden gelmelerine olanak veren maskeleme işini uygulayabildiklerinden katıla katıla hemen her konuda gülerler. Bütün bu hale tezat; acıyı en derinden yaşayanlar, genellikle komedyenlerdir. Buhran ve acılarla dolu, ölümlerinden sonra duyulan hikayeleri şaşırtır insanları. Örneğin; Ağustos 2014'te Oscar ödülü sahibi Amerikalı bir komedyen olan Robin Williams'ın intiharı ile sarsıldı dünya. Çocukluğumun bayan kahkahası merhume Adile Naşit'ti. Komedi ve ortaoyunu piri Münir Özkul, merhumlar Gazanfer Özcan ve Nejat Uygur var daha sırada. 

  İşin aslı, hüzünle yaşamak insan için seçilmiş bir haldir. Çünkü hüzündür, insanı pişirip olgunlaştıran. Eski büyüklerin çilehaneleri vardı, inzivaya çekildikleri. Kuran'ı hiç keyifli bir edayla okuyanı gördünüz mü? Çünkü hüzünle inmiştir, hüzünle okunması evlâdır. Din hüzündür, kalbin pasını silen hüzün. Mutluluk budalası olmak yerine, sorunlarla başa çıkabilme dirayetini kazanmak için çaba göstermeli insan. Eğitimin bir ana amacı tam da bu olsa gerek

Cem TURAN

1 yorum: