17 Ekim 2014 Cuma

İSMEK MESLEKİ ÖĞRETİMDE BİR DÜNYA MODELİ OLMA YOLUNDA MI?

  Belki uzun yıllar özel mesleki öğretim kurumlarıyla yakın temasta olmamdan, mesleki öğretim deyince kimi zaman tüylerim diken diken oluyor. Eğer özel sektörden söz ediyorsak genellikle gördüğüm tabloda; mesleki öğretim adı altında, düşük mesleki vasıflı öğreticilerle kazançlarını maksimize etmek dururken kursiyerin neler öğrendiği, kursa ayırdığı zaman karşılığında ne gibi mesleki edinimler aldığı pek de önemsenmez. Sonuçta kursiyer mutsuzdur ama öğrenilememiş olmasını öğrenci anlayışsızlığına bağlayarak kendilerine toz kondurmayanların varlığı susmayı gerekli kılar: Kursiyer öğrenmiş gibi yapar, kurs öğretmiş gibi...


  Uzun yıllardır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İsmek adı altında yürüttüğü meslek kurslarından sizlerin pek çoğunuz gibi, bir dış gözlemci olarak haberdarım. Bir okul gibi akademik mevsim boyunca öğretimde bulunup, öğretim dönemi sonunda açtığı el ürünü eser sergilerini beğeni ile görüyorum. Bu nedenle yıllar içinde kendimce edindiğim izlenimlerim var. Fakat bunların ne denli ön yargılarla dolu olduğunu bana gösteren bir temasta bulundum geçtiğimiz günlerde.

  Bir akademi gibi yapılanan ve ana bilim dallarına ayrılan İsmek idarecilerinin bilişim eğitimlerinden sorumlu saygın yöneticileri ile görüşme imkanım oldu. Bir küçük sohbet umarken iki saati aşkın süren bir toplantı ertesinde İsmek'in mesleki öğretime bakışı ve yapmak istedikleri hakkında yeterince bilgi sahibi oldum.


  Meğer İsmek'in amacı ev hanımlarına ya da bir mesleği olmayan, mesleki örgün öğretimden yararlanmamış insanlara ayaküstü bir kurs vermekten çok öteymiş. Benim biçki dikiş müzik gibi hobi niteliğindeki alanlarla sınırlı tuttuğum öğretim alanlarının bugün yüzlerce teknik ve sanat koluna ulaştığını öğrendim. 

  Bilgisayar eğitiminden dem vurup, biraz ofis programı öğretmenin bilgisayar öğretmek olmadığını zikredip serzenişte bulunmaya meylettimki artık uzmanlaşmaya yönelik programları yürütmek için belirli ilçelerde özel uzmanlık merkezleri açtıklarını öğrendim ve bunlardan birisini gezme imkanı buldum. Gördüğüm manzara karşısında hayret ve hayranlık duymamam mümkün değildi: Son derece modern binalarda, modern sınıf, laboratuvar ve donanımlarla kurstan çok, sıkı bir fakülte binasını andırıyordu.


  Henüz Milli Eğitim'in ömür boyu öğrenim (eski halk eğitim) merkezlerine uğramayan güncelliği İsmek'in yakaladığını görmek beni çok sevindirdi. Bugünün insanını mutlu edecek bilgisayar öğretimi bilmem hangi kısa yol tuşuna basmayı öğrenmekten daha fazlasını kapsamalıydı, İsmek de öyle yapmış ve diğerlerinden farklı olarak, uzmanlık öğretim merkezlerini bu amaçla kurmuş.


  Mobil programlama, Java dil öğretiminden bilgisayar ağlarına, Cisco sertifikalı uzmanlık öğretimlerine geçişe kadar farklı uzmanlık öğretimlerine başlayarak gerçekten meslek edindirici üst sınıfa eriştirmiş standartlarını.

  Sohbetimde farkına vardımki, İsmek çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Nicelerinin depresyondan, bunalımdan ve kötü çevrelerden bu yolla kurtularak sosyal yaşamın üretenler liginde yer aldığına tanık olmuş İsmek Bilişim ana bilim dalı yöneticileri. Bu fayda bile, başka hiçbir şeyi konuşmaya hacet bırakmayacak kadar önemli.

  Uzun lafın kısası; gerçekten yöntem ve bilgi veren bir kurumla karşılaştım İsmek çatısı altında. Pratik öğretime bilimsel bir yaklaşım hassasiyeti var. Çeşitli gelişim seminerleri de düzenliyorlarmış zaman zaman. En fazla eleştireceğim konu da oydu aslında: Neyi neden öğrendiğini bilmeli insan, neler yapabileceği hakkında fikri olmalı ve en önemlisi; hedefi, rüyası olmalı onunla ilgili. Bu kapsamda benden de seminer taleplerini büyük bir memnuniyetle zaman nispetinde karşılama sözü verdim.


  Sonuç: Çok güzel şeyler bunlar ve beni heyecanladıran. Bin tane rezidans yapmaktan, AVM dikmekten çok daha kalıcı, ulvi ve toplumsal dengesizliği giderici önemli bir toplumsal geliştirme modeli İsmek ile ortaya çıkan. Belki de yakın bir dönemde dünyaya da ihraç edilebilecek güzel bir proje İsmek.

  Sadece meslek edinmek de olmamalı İsmek'e yönelim'in nedeni: Bilgeliğin en üstünde oturan bir profesör de olsanız, bir enstrümanı çalabilmek sizi çok farklı açılardan tamamlayacaktır.Ders verenleri seçerken de son derece hassas davranıyorlar, sınavla alıyorlarmış. Dolayısıyla özel öğretim kurslarına göre fazlasıyla artıları var. Kah mesleki gelişim kah bir sanatla ruhen gelişim için olsun, İsmek'e gitmekten çekinmeyin.Mutlaka ilginizi çekecek bir branş öğretimi vardır.


Tümüyle ücretsiz veriyor bu öğretimleri, İsmek. Ancak biraz muzdarip oldukları haklı bir beklentileri var katılımcılardan. Bu da asıl ilgi alanıma girildiği nokta: Ne istediğini bilerek gelmeli kursiyer. Bir hedefi olmalı ve o hedefe ulaşmak için gerekli bilgisel donanımı sağlayabilir İsmek ama nasıl olsa ücretsiz deyip vakit öldürmek için gelip üç gün sonra hevesi geçen insanlar da yok değil. Her zaman belirttiğim gibi ne öğreneceğinden önce neden öğreneceği konusunda hesaplaşmalı insan kendisiyle. Amaçsız öğretim başarı değil bilgi hamalı üretir en fazla.


  Bu güzel eseri ortaya çıkaranları kutluyorum. Öğrendimki İsmek hiç de hafife alınacak bir kurum değil, bilakis meslek kurslarında örnek alınacak bir öğretim yuvası. Ellerinize ve yüreklerinize sağlık.

Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder