24 Ocak 2015 Cumartesi

SONUNDA "İDDİA" EDEBİLEN KİMSE KALMADI

Evet, kalmadı. Onlarca yıllık bir hikaye. Hem de Devletin KENDİ ELİYLE ve KAMU KAYNAKLARIYLA!

Devlet aklını oldum olası, içine düştüğü tezatlıklardan dolayı anlamakta güçlük çekerim.

Neye üzülmek gerek, bilmiyorum: 

Bir yandan bir dil kurumu var devletin; "otobüse oturgaçlı götürgeç, faksa belgeçer, selfie yerine özçekim" dememizi isteyip duruyor. Diğer yandan aynı devlet KENDİ ELİYLE, KAYNAĞIYLA insanlarının dilini bozuyor.

Ben iddia ediyorum ama bugünün gençlerinin büyük çoğunluğu "iddia" edemiyorlar, "iddaa" ediyorlar. Denemesi bedava: Ortaokul ve liseli öğrencilerin eline birer kağıt parçası verip iddia kelimesini yazdırın. Sonuç dramatik! Tek sorumlu: Devlet!


Ondan da geçtim daha da vahimi, başkası yapınca suç kabul eden devlet yine KENDİ ELİ ve KAMU KAYNAKLARIYLA geniş bir coğrafyada kumarhane işletiyor, kumar oynatıyor hem de zorla, beyin yıkayarak! Spor diye sadece etiketi kalmış, kokuşmuş rant öbeği haline gelmiş bir futbol şov sektörünü malzeme edip ondan kumar üretiyor ve bu cürümünü makul göstermek için bin türlü ilüzyon üretiyor: "Çoluğunuzdan çocuğunuzdan keserek bize yutulduğunuz paraların yüzde bilmem kaçı Çocuk Esirgeme Kurumu'na yüzde bilmem kaçını şu hayra hasenata..."

Eğer bu devlete emanet kimsesiz çocukların, gençlerin, düşkünlerin kursağına devlet KENDİ ELİYLE, KAMU KAYNAĞIYLA haram, kumar parası sokuyorsa sözün bittiği yer olmalı ki kimsenin gıkı bile çıkmıyor. Örneğin devletin bir başka kurumu olan Diyanet camiası sükut içinde kalıyor, buna ortak oluyor. Devlet silahlı kuvvetlerini güçlendirme, emanet çocuklarını esirgeme, yaşlılarını gözetme, fukarasına yardım için kumarhane işletmeciliği yapmaya tenezzül etmemeli, kirletmemeli hem mideleri hem dimağları. Çünkü bunlar da yıllar içinde normalleşerek işte burada olduğu gibi kimselerin zoruna gitmez derece benimseniyor, bilinçler kabullenecek yönde yıkanıp yağlanıyor. Neyle? Devletin KENDİ ELİ ve KAMU KAYNAKLARIYLA!


Devlet damıtık, arı, kirlenmemiş bir yaşamı her haliyle insanlarına çağrıştıran kurum olmalı. Değerlerin, erdemli yaşamın, ahlak ve faziletin, kültürün önemini önce hal diliyle; bizzat her uzvunda yaşatarak eğitmeli insanlarını. KENDİ ELİ VE KAMU KAYNAĞI İLE dilini, kültürünü, etik değerlerini sürekli korozyona uğratan bir devletin daha kendini revize edecek çok sorunu var demektir. 

Ya şimdi? Başına bir de "Milli" koymamışlar mı piyangonun, güler misiniz ağlar mısınız? Milli mili bakışıyoruz yuvarlanan toplara. Lisanslar dağıtılıyor daha da kökleştirmek için kumarı. Orada burada internet sitelerinde kredi kartları boşaltılıyor, aileler yok oluyor, ocaklar sönüyor, hayatlar kararıyor, kimin umurunda? Neymiş, 18 Yaşından küçüklere yasakmış. Neden? Çünkü 18 Yaşından sonra hukuki ehliyet taşıyor insanlar ve ağa düşürülenler kendi yaptıklarından mesul oluyorlar, neleri varsa alınıyor. 

Şansa, talihe, falcı oklarına bağlıyoruz umutlarımızı, bağlattırılıyoruz. Neyle? Devletin KENDİ ELİYLE ve KAMU KAYNAKLARIYLA!

Devlet genç filizlerini, insanlarını kendisi bozmuyor mu aslında fazlaca? Hem de KENDİ ELİ ve KAMU KAYNAKLARIYLA! Ve tek örnek keşke burada yazanlardan ibaret olsa...

Hani anayasada yazıyor ya: İnsanlarının ahlakını, kültürünü, huzurunu korumak devletin görevi. Neyle? KENDİ ELİ VE KAMU KAYNAKLARIYLA! Ah bir de uygulasa!

Cem TURAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder