Düşündüm, haklı buldum ve o gün bugündür ısrarla dilekçede "rica" edenlerdenim. Hatta zaman zaman bakanlık, müdürlük gibi yerlerde hazırlanmış matbu dilekçeler kullanmam gerektiğinde "arz ederim" kelimelerinin üzerini bir çırpıda silip yerine büyük puntolarla "rica ederim" konduruveriyorum ve hiçbiri reddedilmiyor.
Bu süre içerisinde televizyonda da "arz ederim" uygulamasının bu şekilde çıktığını teyit eden bazı konuşmacıları da dinledim. Aslında ta Devlet-i Aliyye olan Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet geleneğine de bağlı olabilir bu bakış. Kaynağı ne olursa olsun, "Milleti yücelt ki devlet yücelsin" felsefesine tezat teşkil etmekte.
Sonuç olarak; olması gerektiği gibi, bireyin ön plana çıktığı, devletin tüm kurumlarıyla bireye hizmet için var olduğu yaklaşımının güçlendiği bir dönemi yaşamaktayız. Eğer durum böyleyse, dilekçelerimizde siz de "rica etmeye" özen gösterirseniz, bu kötü geleneğin kısa sürede tarih olacağına inanıyorum.
Belki de...
Gün gelecek, bir devlet dairesinden gelen ve adınıza hitaben yazılmış mektup "arz ederek" nihayet bulacak: Devlet, hizmet etmek üzere var olduğunun bilinciyle; vatandaşına arz-ı hal edecek.
Sözün halin göstergesi olması ümidiyle, işte o zaman medeni bakışın, bireyin ast değil üst konumuna yükseldiği bambaşka bir faza geçmiş, dünya arenasında farklı bir ligin oyuncuları olacağız.
Hepinize bol "rica"lı günler dilerim.
Cem TURAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder